Hastalık ve Tedaviler

Göz Kapağı Hastalıkları, Ameliyatları ve Göz Kapağı Estetiği (Oküloplasti)
Göz Kapağı Ameliyatları ve Estetiği (Oküloplasti)

GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ (OKÜLOPLASTİ)

Okuloplasti, göz hastalıklarının göz kapağı ve göz çevresinde oluşan hastalıklarla ilgilenen branşıdır. Bu hastalıklar;
  • Göz kapağı düşüklüğü (Ptozis)
  • Göz kapağında sarkma ve torbalanmalar (Blefaroşalazis)
  • Göz kapağının içe dönmesi (Entropyon)
  • Göz kapağının dışa dönmesi (Ektropyon)
  • Göz kapağının kitle ve tümörleri (Arpacık, şalazyon, nevüs...)
  • Kirpiklerin içe dönmesi (Trikiyazis, distikiyazis)
  • Göz kapağında yağ birikimleri (Ksantelazma)
  • Göz kapağının anomalileri (Kistler, kolobom)
  • Tiroide bağlı göz hastalıkları (tiroid oftalmopat
  • Kaş düşüklükleri (Brow ptozis)
  • Badem göz estetiği
  • Göz kapağının açık kalması (Lagoftalmus)
  • Göz kapaklarında istemsiz kasılmalar (Blefarospazm)
  • Botox uygulaması

1. PTOZİS (GÖZ KAPAĞININ DÜŞÜKLÜĞÜ)

Üst göz kapağı, göz bebeğini 1 mm daha fazla örtüyorsa buna göz kapağı düşüklüğü (ptozis) denir.

Ptozis nedenleri;
  • Konjenital (doğumsal)
  • Yaşa bağlı
  • Kas hastalıklarına bağlı
  • Nörojenik hastalıklara bağlı
  • Travmalara bağlı
  • Cerrahi işlemlere bağlı
Kapak düşüklüğü, estetik bakımdan problem yarattığı gibi görme bozukluğuna da sebep olabilir. Özellikle konjental ptozisde görüş alanını kapatıyorsa çocuklarda görme tembelliğine sebep olabilmektedir. Ptozisde tedavi cerrahi olarak yapılabilmektedir. Tedavide göz kasının gücüne göre yöntem belirlenir, ameliyat yaklaşık bir saat sürmektedir. Lokal veya genel anestezi altında uygulanabilir.

2. GÖZ KAPAĞINDA SARKMA VE TORBALANMALAR (BLEFAROŞALAZİS)

Blefaroşalazis göz kapaklarımızın cildinde oluşan sarkmalar, torbalanmalar, ödem ve yağ fıtıklaşmalarıdır. Göz kapağı üzerinde oluşan fazlalık ve yük nedeniyle hasta olduğundan daha yaşlı ve yorgun görünür. Bu sarkmalar ileri evrelerde kenarlardan görüş alanını daraltabilir, hastada görme bozukluğu ve baş ağrılarına sebep olabilir.

Blefaroşalazis oluşumunda yaşlanma, genetik faktörler, tiroid hastalıkları, allerjik ödemler, travmalar, sigara ve alkol kullanımı, uykusuzluk gibi faktörler rol oynar.

Göz kapaklarındaki sarkma ve torbalanmalar hem alt hem üst göz kapaklarımızda olabilmektedir.

Üst kapak ameliyatı lokal anestezi ile uygulanmakta ve yaklaşık bir saat kadar sürmektedir. Göz kapağının üzerindeki fazla cilt ve yağ dokusu çıkartılmaktadır. Kesi yeri kapak kıvrımına gizlenmektedir. Ameliyattan sonra morluk, şişlik olabilmektedir. Ameliyattan bir hafta sonra dikişler alınmaktadır. Kapağın tam iyileşmesi bir, iki ayı bulmaktadır. Göz kapağı ameliyatı hastanın görüşüne engel olacak bir durum oluşturmamaktadır.

Alt göz kapağı ameliyatı sedasyon veya genel anestezi ile yapılmaktadır. Yaklaşık 2-2,5 saat sürmektedir. Fazla cilt ve yağ dokusu çıkarılmaktadır. Alt göz kapağı ameliyatı hastanın cilt yapısına ve yaşına göre kapağın iç tarafından veya dış tarafından kirpikli kenara yakın kesi ile yapılabilmektedir. Ameliyattan bir hafta sonra dikişler alınmaktadır.

3. GÖZ KAPAĞININ İÇE DÖNMESİ (ENTROPYON)

Göz kapaklarımızın yaşlanma, travmalar, ameliyatlar, nörojenik sebeplerle gözün iç kısmına doğru dönmesi ve kirpiklerimizin kornea ve konjontivamız ile temas etmesi durumudur. Bu da hastada kirpiklerin göze batması sonucu sulanma, kızarıklık, ağrı gibi şikayetlerin oluşmasına sebep olur ve görüş kalitemizi bozar. Tedavisi cerrahi müdahale ile mümkündür ve deneyimli göz hekimleri tarafından uygulanmaktadır.

4. GÖZ KAPAĞININ DIŞA DÖNMESİ (EKTROPYON)

Göz kapağımızın yaşlanma, travmalar, kitleler, nörojenik sebeplerle dışa doğru dönmesine ektropyon denir.

Bu durum; hastada gözün açık kalması sonucu kızarıklık, ağrı, batma, kuruma gibi şikayetlere sebep olur.

Tedavisi cerrahi müdahale ile mümkündür.

5. GÖZ KAPAĞININ KİTLE VE TÜMÖRLERİ

Göz kapağında oluşan arpacık, şalazyon, ter ve yağ bezi kistleri, nevüsler (benler), siğiller cerrahi olarak düzeltilebilmektedir.

Göz kapağında yağ birikimlerine ksentelazma denilmektedir. Bunlar genetik sebeplerle kolesterol yüksekliğine bağlı oluşabilir. Tedavisi cerrahi müdahale ile mümkündür. Arpacık, kirpikli kenarda bulunan yağ bezlerinin ağızlarının tıkanması sonucu oluşan küçük kistlerdir. Bu meibomian yağ bezleri, seboreik yapılı kişilerde tıkanmaya, şişmeye ve iltihaplanmaya meyillidir. Bunların tıkanması sonucu hastada ağrı, kızarma, batma, şişme gibi şikayetler oluşur. İlk oluştuklarında sıcak pansuman ve ilaç tedavisi ile düzelme şansları vardır. Bir aya kadar düzelmeyen şalazyon dediğimiz durumlarda cerrahi tedavi veya kist içine enjeksiyon planlanır. Cerrahisi lokal anestezi altında yaklaşık 10-15 dakika sürmektedir.

6. TRİKİYAZİS (KİRPİKLERİN İÇE DÖNMESİ), DİSTİKİYAZİS

Göz kapağının kenarında yer alan kirpiklerimiz, doğumsal olarak veya ileri yaşlarda çeşitli nedenlere bağlı olarak içe doğru dönebilir. Bazen normalde olan kirpiklerimiz içe dönebilir (trikiyazis), bazen de anormal olarak fazladan olan kirpik sırası göze batabilir (distikiyazis).

Bu durumlarda hastada batma, sulanma, kızarma gibi şikayetler oluşur.

Tedavide kapak cerrahisi, lazer uygulamaları, kirpiklere kriyoterapi (dondurma işlemi) uygulanabilmektedir.

7. KAŞ DÜŞÜKLÜĞÜ (BROW PTOZİS)

Yaşla birlikte cildimiz yer çekiminin etkisiyle aşağıya doğru inmektedir. Bu durum, göz kapaklarımızda sarkmalara sebep olduğu gibi kaşlarımızın olması gereken yerden daha aşağıya inmesine de sebep olabilmektedir. Kaş düşüklüğü hastaya üzgün, yaşlı ve yorgun bir ifade verebilmektedir. Göz kapağı düşüklüğüyle birlikte kaş düşüklüğü de olan hastalarda sadece göz kapağı cerrahisi yeterli olmamaktadır, kaş seviyesininde düzeltilmesi gerekmektedir. Tedavisi cerrahi müdahale ile mümkündür, lokal anestezi altında kaş dış kenarından cilt dokusu çıkarılarak, kaş, yukarı kaldırılabilmektedir. Kaş kenarında ince bir çizgi şeklinde iz kalabilmekte, bu da zaman içerinde azalabilmektedir, ameliyat yaklaşık bir saat sürmektedir. Lokal anestezi ile yapılabilmektedir, dikişler bir hafta sonra alınmaktadır.

8. BADEM GÖZ ESTETİĞİ

Sağlıklı bir gözde göz kapağı göz bebeğimizin alt sınırını örter ve gözün dış kenarı iç kenarından daha yukardadır. Bu görüntü kişinin bakışlarının daha çekici ve anlamlı olmasını sağlar. Alt göz kapağı daha aşağıda olan kişilerin ameliyatla kapağın dış kenarı yukarı asılabilir. Ameliyat yaklaşık bir saat sürer. Lokal anestezi ile yapılabilmektedir. Göz kapağı ameliyatları sırasında badem göz estetiği birlikte uygulanabilir.

9. LAGOFTALMUS (GÖZ KAPAĞINI AÇIK KALMASI)

Özellikle yüz felci gibi nörolojik hastalıklar sebebiyle göz kapağının hareketlerinin bozulması gözlerin tam kapanamamasına sebep olur. Nörojenik sebepler dışında travmalar, cerrahi müdahaleler, göz kapağı ameliyatları sonrasında da lagoftalmus oluşabilir. Özellikle göz kapağı cerrahisinin bu konuda deneyimli uzman göz hekimleri tarafından yapılması önemlidir. Lagoftalmusta tedavi sebebe göre planlanmaktadır. Göz kapağının geçici veya kalıcı dikişle kapatılması, bandaj uygulamaları, altın plak uygulamaları ve diğer cerrahi yöntemler ile tedavi edilebilmektedir.

10. TİROİD HASTALIKLARINA BAĞLI GÖZ TUTULUMU

Tiroid bezimiz fazla çalıştığında göz kaslarında ve bağ dokusunda şişme, gözün öne doğru büyümesi, göz kapaklarında retraksiyon dediğimiz aşırı açılma, gözde kuruluk, ağrı, kızarma, çift görme gibi bozukluklara sebep olabilmektedir. Özellikle tiroid hormanlarının bir endokrin doktoru tarafından düzenlenmesi ve sonrasında göze cerrahi veya ilaç uygulamalarının planlanması gerekmektedir.

11. GÖZ KAPAKLARINDA İSTEMSİZ KASILMALAR (BLEFAROSPAZM)

Göz kaslarının nörojenik sebeplerle artan istemsiz kasılmalarına blefarospazm denilmektedir. Göz kuruluğu ve allerjiler bu durumu tetikleyebilmektedir, tedavisinde Botox uygulamaları veya radikal olarak göz kaslarına yönelik cerrahi işlemler yapılabilmektedir.

12. GÖZ ÇEVRESİ ESTETİĞİNDE BOTOX UYGULAMALARI

Yaşla, genetik sebeplerle, ulturaviyole ve çevresel faktörler etkisiyle, travmalarla, aşırı mimik kullanımı nedeniyle cildimizde kırışıklıklar oluşabilmektedir. Özellikle göz etrafındaki cilt dokusu çok incedir ve kırışmaya müsaittir. Göz estetiğinin ilgilendiği konulardan birisi de Botox uygulamaları ile kaz ayakları dediğimiz bölgedeki kırışıklıkları, kaş arasındaki ve alın bölgesindeki kırışıklıkları ortadan kaldırmaktır. Botox bir bakteriden elde edilen toksindir, sinir kas kavşağını etkileyerek kırışıklığa sebep olan kastaki kasılmayı geçici bir süre ortadan kaldırır. Kaslar kasılamadığı için ince kırışıklıklar geçici bir süre açılır, uzun vadede derin kırışıklık oluşumunu engeller. Botox'un etki süresi 3-4 ay arasında sürmektedir. Botox çok ince uçlu iğnelerle kas içerisine enjeksiyon şeklinde uygulanmaktadır. İşlem sonrasında etki 14. günde tam olarak ortaya çıkmaktadır.

Size bir telefon kadar yakınız!

Göz sağlığınız birinci önceliğimiz. Özenli bir tedavi için, sizi bölgesinde referans göz merkezi konumundaki SEVGİGÖZ'e bekliyoruz.